top of page

HARABİ (AHMET EDİP)

 

1853 yılında İstanbul’da doğdu. Asil adi Ahmet Edip'tir. Harabi sonradan şiirlerinde kullandığı mahlastır. Bazı şiirlerinde adı Edip olarak geçer. 

 

Bahriye Birlik kâtibi olan Harabi ömrünü İstanbul ve Rumeli'de geçirmiştir. 17 yasında Bektaşiliğe giren Harabi dünyadan göçüş yılı olan 1917'ye kadar bu yolun sadık bir bendesi ve yılmaz bir savaşçısı olmuştur. 

 

Tasavvufla tasavvuf üstatlarının eserleri ile yakından ilgilenmiş, hece ve aruzla yazdığı veya irticalen söylediği deyişlerle koca bir divan meydana getirmiştir. Yunus'un sevgi ve birlik duygusuna, Nesimi'nin sertliğine, Kaygusuz'un hiciv ve istihzasına, Pir Sultan’ın cesaretine bu dünyadaki deyişlerde bol bol rastlamak mümkün.

 

Harabi bütün Bektaşiler gibi yeniden doğuşa ermiş ve hayatına yeni bir yön vermiştir. Bu doğuş 17 yaşında olmuştur: 

 

Berzahtan kurtuldum çıktım aradan 

On yedi yasında doğdum anadan 

Muhammed Hilmi Dede Babadan 

Çok şükür hamdolsun geldim imkâna 

 

 

Çok genç yasında, Merdiven Köyü Bektaşi tekkesinde M. A. Hilmi Dede Babaya ikrara verip tarikata giren Harabi hayatinin sonuna kadar bu ikrara sadik kalmis, siir ve nefesleri ile Bektasi edebiyatinin en kudretli ustadlarindan biri olmustur. 

 

Bektaşi olmadan önceki halini söyle anlatır: 

 

"Abdestimi alır, tastan duvara karsı bir kalkar bir yatardım. Savmi salatı bırakmazdım. Cennetle huri, gilman sevdası vardı gönülde. Beş vakte beş katardım, çok namaz kılardım, camileri gezerdim. Allaha vasıl olmak böyle olur sanırdım." 

Yeniden doğuş ona yeni düşünceler yeni inançlar getirir ve ona su mısraları yazdırır: 

 

Allah idi muradım 

Gece gündüz onu aradım 

Derlerdi hiç bulunmaz 

Çünkü o lamekandır 

 

Miraca nail oldum 

Bir haylice zamandır 

Hariç değildir Allah 

Me'vasidir o dergah

 

 

 

DEYİŞLERİ

 

1

Ey zahit şaraba eyle ihtiram

Müslüman ol terk et bu kılükalı

Ehline helaldir na-ehle haram

Biz içeriz bize yoktur vebali

 

Sevaba girmek çün içeriz şarap

İçmezsek oluruz duçar-i azap

Senin aklin ermez bu başka hesap

Meyhanede bulduk biz bu kemali

 

Kandil geceleri kandil oluruz

Kandilin içinde fitil oluruz

Hakki göstermeye delil oluruz

Fakat kör olanlar görmez bu hali

 

Sen münkirsin sana haramdır bade

Bekle ki içesin öbür dünyada

Bahs açma HARABI bundan ziyade

Çünkü bilmez haram ile helali

 

 

2

Enbiya içinde şah kül  kamerim

Icrasi ahmed-i muhtara mahsus

Çekip Zülfikar'ı fethi Hayber-i

Cenabı Haydar-ı Kerrar'a mahsus

 

Ne erler halketti cenabı bari

Kimi şirre bindi gem etti mari

Velakin yürütmek cansız duvarı

Hacı Bektaş Veli Hünkara mahsus

 

Men arif sırrını idrak eylemek

Mansur'un "enel hak" nutkun söylemek

Mürşid-i kamilin pendin dinlemek

HARABİ vakıf-i esrara mahsus

 

 

3

Peder ve valdem oldu bahane

Merecel bahriyani yeltekiyane

Bin ikiyüz altmış dokuzda kane

Eriştim zahiren geldim cihane

 

Berzahtan kurtuldum çıktım aradan

Onyedi yaşında doğdum anadan

Muhammed ali hilmi dede babadan

Çok şükür hamdolsun geldim imkane

 

Namım EDİP idi HARABİ oldum

Erenlerin ayak turabi oldum

Hakk'ın bir mukaddes kitabı oldum

Aşkolsun okuyan ehli irfane

  

4

Herkesin mâtlûbu bir gül olurdun

Bu gülşenden gonca dermiş olaydın

Aynelyakiyn görüp Hakk’ı bulurdun

Bezm-i erenlere ermiş olaydın.

 

Kendini bileydin Hakk’ı bilirdin

Eğri yoldan doğru yola gelirdin

Bir sofraya konsan belki yenirdin

Böyle çiğ kalmayıp pişmiş olaydın.

 

HARABİ seninle düştü davaya

Daha âla idi öbür dünyaya

Giriftâr olmazdın derd-ü belâya.

Ey Şâni postunu sermiş olaydın

 

5

Kimsenin hatasın göremez idin

Kendi noksanını bilmiş olaydın

Her bir söze cevap veremez idin

Benlik davasından geçmiş olaydın

 

Kulağın olaydı sözüm duyardın

İrfanın olaydı bana uyardın

Ayağın ısırıp kana boyardın

Bir kelbin ağzında on diş olaydın

 

Ben nerye kaçsam görecek. idin

Defter-i amalim dürecek idin

Bilirim Şani`yi sürecek idin

Dervişan üstüne teftiş olaydın

 

Gazeller yaparsın lafların çoktur

Lakin o sözlere karnımız toktur

Gerçi hiddetine sözümüz yoktur

Ey HARABİ biraz geniş olaydın

 

6

Sofi nefret mi verir meclis-i rindane sana

Yoksa siklet mi verir sohbet-i mestane sana.

 

Mese-i hamr-i Hudadan haberin yok zira

Saki-i bezm-i ezel sunmadı peymane sana.

 

Cura-i cam-i ilahiden eger içse idin

Bir olurdu o zaman mescid ü meyhane sana.

 

Sana göstermeyecek sahid-i maksud-u cemal

Çünkü ta kalû belide dedi bigane sana.

 

Eyleme gebr ü müsülmani Harabi tefrik

Çünkü birdir bilürüz kabe vü puthane sana.

 

 

7

Ey derviş açlıktan etme şikâyet

Tekkeyi bekleyen çorba içermiş

Derya kenarında kalma nihayet

Atı alan Üsküdar`ı geçermiş

 

Bir insanın doğru özü olursa

Hakkı ispat eder sözü olursa

Kendini görecek gözü olursa

Pirincin taşını görüp seçermiş

 

Hazreti peygamber bak ne söylemiş

HARABİ de ona iman eylemiş

Dünya mezrea-i ahiret imiş

İnsan ektiğini mutlak biçermiş

 

 

8

Didar-ı âdemde hazreti süphan

Hudut u müphemi tastir eylemiş

Nüsha-i kübradır vücut u insan

Maye-i hikmetle tahmir eylemiş

 

Kabe kavseyn yazmış ebruvanına

Serahen vehhaben dü çeşmanına

İki gamze ile hep müjganına

Sure-i fetahna tahrir eylemiş

 

Kuranda buyurmuş hallak-ı ezel

İnsandan yok imiş bir nesne güzel

Ey HARABİ resmini ressam-ı ezel

Hame-i kudretle tasvir eylemiş

 

 

9

Cahiller çekemez ehli kemali

Zira sözlerinin hikmeti vardır

Nasıl anlatayım bilmem bu hali

Ehli dilin şan ü şöhreti vardır

 

Vücudu mürdemi kamil ü irfan

Sızdırılmış altın gibidir her an

Her nereye gitse olsa numayan

İtibar ederler kıymeti vardır

 

Kamillerin ilm ü irfanı malum

Aklı fikri fazlı irfanı malum

Sözü özü doğru vicdanı malum

Her müşkili halle kudreti vardır

 

Bir insan cahil ü nadan olursa

İnsan suretinde hayvan olursa

HARABİ'ye karşı düşman olursa

Mutlak onda haset illeti vardır

 

 

10

Zühd ü riya ile olan ibadet

Hatadır hazret-i settar`a karşı

Böyle namaz ile olamaz ümmet

Hiç kimse Ahmed`i muhtar`a karşı

 

Tarikatsız mümin olamaz kimse

Nuru nübüvvetle dolamaz kimse

Hak'kı Peygamber'i bulamaz kimse

Yatıp kalkmak ile divare karşı

 

Allah gözlerine çekmiş bir perde

Yok dersin Allah`ı gökte ve yerde

Gösterelim gel de gör Hak`kı nerde

Secde eyleyesin didara karşı

 

Ebsem ol HARABİ sen nasıl ersin

Halli müşkül böyle sözler söylersin

İçtinab et belki hata edersin

Haydar`ı kerrar`e hünkâra karşı

KAYNAK:Bektaşi Şairleri , sf. 262

 

 

11

Varlık deryasına dalma ey kardeş

Kardaşlıkta birlik dirlik isterler

Benlik davasından geç yavaş yavaş

Muhiplikte birlik dirlik isterler

 

Er ol Hakkıyla geçir bu demi

Berzaha düşürür benlik âdemi

Resulullah dedi “Lahmike lahmi’

Dervişlikte birlik dirlik isterler

 

HARABİ kemteri söyleten Haktır

Senlik benlik lafzı burda yasaktır

Kendini beğenmek çıkmaz sokaktır

Hak erenler birlik dirlik isterler.

 

 

13

Şer-i şerif inkâr olunmaz amma

Şeriat var şeriattan içeri

Tarikatsız Allah bulunmaz amma

Tarikat var Tarikattan içeri

 

Gördüğün şeriat şeriat değil

Gittiğin Tarikat Tarikat değil

Hakikat sandığın Hakikat değil

Hakikat var hakikatten içeri

 

Veçhi HARABİ ye gel eyle dikkat

Hakkın cemalini eylersin rüyet

Sade Hak var demek değil Marifet

Marifet var Marifetten içeri

 

 

14

Bize takdir olmuş Kalu Bela'dan

Anınçün sakin-i meyhaneyiz

Sakahüm hamrını ta ezeliden

İçtik dost elinden mestaneyiz biz

 

Hakk'ı her bir şeye kadir biliriz

Dünya vü uhraya nazır biliriz

Her nereye baksak hazır biliriz

Secde-i Kabe ye puthaneyiz biz

 

HARABİ sen bizi divane sanma

Özünü fehm etmez mestane sanma

Yıkılmış çürümüş saray sanma

Hazineler dolu viraneyiz biz

  

15

Ey zahit sen bizi sanma günahkar

Günahımız yoktur sevabımız var

Gördüğümüz demi hoş görür Settar

Bu sırra Kuran'la cevabımız var

 

Fiilimizi bais-i azap sanma

İçtiğimiz haram bir abdır sanma

Sana haram olan şaraptır sanma

Cennet ırmağından şarabımız var

 

Elest bezmindeki ahd ü peymandan

Ayrılmayız asla biz o imandan

İsmail'e nazil olan kurbandan

Soframızda meze kebabımız var

 

Hakk'tan bize her dem hidayet olur

Muhammed Ali'den inayet olur

Saz çalsak Allah'a ibadet olur

Davud peygamberden rebabımız var

 

Bu ana değin ta kalu beladan

Haberimiz vardır her maceradan

HARABİ' ye ihsan olmuş Hüda'dan

Okuyoruz işte kitabımız var

 

 16

Ey zahid, getirmez seni Cennet’e

Aldığın abdestle, bu savm ü salât

Gel bihüde yere girme zahmete

Cübbeyi, tespihi, seccadeyi at

 

Zemzemi terkeyle, nûş eyle şerab

Aklın ermez senin bu başka hesab

Bir pir-i mugaana eyle intisab

İhsan etsin sana iç ab-ı hayat

 

Cennet’i, Huri’yi, Gılman’ı terkit

Sıdk ile gönlünü Allah’a berk it,

Cami’lere gitme put haneye git

Alla’a vasıl ol, Allah’la kalk yat.

 

Mermerin üstüne ne eksen bitmez

Zühd ü riya ile yol Hakk’a gitmez

Bizim indimizde beş para etmez

Meta-ı va’zını başkasına sat

 

İncitme Allah’ın derdimendini

Gönül kırma asla sakın kendini

Dinle HARABİ'nin nush-u pend’ini

Yorganına göre ayağını uzat.

 

 

17

Musa Haktan sordu Turu Sinada

Yarabbi yok iken bu kevni mekan

Seninle bir kimse yoktu arada

Ne suretle nasıl oldun nümayan

 

Görüyorum laşek kudretle oldun

Seni kim yarattı nasıl var oldun

Sen bu Allahlığı nereden buldun

Beyan et kalbimde kalmasın güman

 

Bizim üstümüze Haklanıyorsun

Gah varlanıp gahi yoklanıyorsun

Niçin bizden böyle saklanıyorsun

Göster cemalini gel işte meydan

 

Hak dedi ben yarattım seni insan

Kendimi kendimde eyledim pinhan

Sırrımı cahile etmedim ayan

Arifibillaha eyledim ihsan

 

Hak Musa’ya böyle etti hitabı

Beni görmekliğin budur sevabı

Tıpkı bana benzer kulum HARABİ

Git anı ziyaret eyle her zaman

 

 

18

Kaf u nûn hitabı izhâr olmadan

Biz bu kâinatın ibtidasıyız

Kimseler vasıl-ı didar olmadan

Ol “kabe kavseyn”in “ev edna”sıyız

 

Yoğ iken Adem’le Havva alemde

Hak ile Hak idik sırr-ı mübhemde

Bir gececik mihman kaldık Meryem’de

Hayret-i İsa’nın öz babasıyız

 

Bize peder dedi tıfl-ı Mesiha

“Rabbi erini” diye çağırdı Musa

“Len terani” deyen biz idik ana

Biz Tûr-ı Sina’nın tecellasıyız.

 

“Künt-ü kenz” remzinin olduk ağahı

Hakka’l-yakin gördük cemalullahı

Ey hoca bizdedir sırr-ı ilahi

Biz Hacı Bektaş’ın fukarasıyız.

 

Zahida şanımız “İnna fetahna”

HARABİ kemteri serseri sanma

Bir kılkırk yarar kamiliz amma

Pir Balım Sultan’ın budalasıyız.

 

 

19

Ya rab senin mekânın yok

Yatağın yok yorganın yok

Hem dinin hem imanın yok

Her bir şeyden münezzehsin

 

Sesin çıkmaz avazın yok

Abdestin yok namazın yok

Hiçbir yere niyazın yok

“Kul hüvallahu ahad”sın

 

Kapın büyük açan yoktur

Seni kapıp kaçan yoktur

Anan yoktur baban yoktur

Ya Rab “Allahüssamed”sin

 

Elmasın yok boncuğun yok

Aban keben gocuğun yok

Karın kızın çocuğun yok

“Lem yelid ve lem yüled”sin

 

Derya senin sahra senin

Dünya senin ukba senin

Bu gördüğün eşya senin

Velem ye küllahüü küfüven ehadsin

 

Her bir şeye kudretin var

Akla sığmaz hikmet”in var

Yetmiş iki milletin var

Sen hallak-ı “kün fekan”sın

 

Sağın da var solun da var

Eğri doğru yolun da var

Bir Harabi kulun da var

Sen hallak-ı “kün fekan”sın

Zahid senin kitabın

 

Zahid senin kitabın

Mızraklı ilm-i haldir

Vaz geç sen o kitabından

Zira o kil u kaldir

 

Cenetde hurilerle

Zevk(u) safayı ta'lim

Etmek sana ayıp hem

Abesle iştigaldir

 

Bal şerbeti ile süt

Irmaklarından içmek

Me'mül edersin amma

Yok aslı hiç hayaldir

 

Beyhude etme zahmet

Savmı, salatı terk et

Firdevs içün ibadet

Etmek büyük vebaldir

 

Cehd eyle gir bu günkü

Cennet-i arifane

Hakk'ı bulursun anda

Lahuti bir visaldir

 

Gel eyle terk-i mescid

Divare olma sacid

Allah'a secde eyle

Hakk kıblesi cemaldir

 

Zemzem suyu ne hacet

Nuş et şarab-ı vahdet

Hak neşesi var anda

Baki vü layezaldir

 

Bu söz değil muhalif

Kur'an-ı izz u şane

Laşşek kelam hakdır

Ayet-i zülcelale

 

Esrar-ı küntü kenzi

Faş eyleme HARABİ

Bu bahre yok nihayet

Diller bu sırada lal'dir

 

 

20

Kardeş muhabbeti niçün bozarsın

Hakk erenler buna ka’il olur mu?

Âdâb u erkândan yoldan azarsın

Bu hal ile âdem kâmil olur mu?

 

Meyvesiz gölgesiz sen bir şecersin

Haddinden ziyade dolu içersin

Her sözün önüne durmaz geçersin

İnsan muhabbete ha’il olur mu?

 

Bu yolda hak ile yeksan olanlar

Kadeh tek boşalub yine dolanlar

Hep kendi özünde Hakk’ı bulanlar

Senin gibi Hakk’dan gafil olur mu?

 

Tabib-i hâzik bul gel, kalma sersem

Savuştur yaranı var iken merhem

Kelam-ı Hakk’ı fehm eden âdem

Hiç kendi sözüne ma’il olur mu?

 

21

Ne çare zahida Kızılbaş olduk

Da'ima bade-yi gülfam süzeriz

Bezmimize mahbub bir saki bulduk

Anın içün böyle sarhoş gezeriz

 

Bektaşiyiz yahu etmeyüz inkâr

Ne mahz söylenir dillerde her bar

Bizlere bir mahbub olursa şikâr

Kırk kişi ile anı heman düzeriz

 

HARABİ nedir bu melâmet hali

Efsane söyleyüb uzatma kali

Zahid ağzı bizce torba misali

Çekince yuların ağzın büzeriz.

 

 

22

Aşkın ocağını yandırmak için

Haktan ihsan olmuş yelpazem vardır

Kaleyi irfanı hem ölçmek için

İdris peygamberden endazem vardır

 

Hayli mürşitlere oldum vehnuma

Ölmeden öldürür ey bedi mihya

Sırrı mute kalbe entemutaya

Mashar olmuş pek çok cenazem vardır

 

Sureti zahirde HARABİ’yim ben

Fakat hakkın başka hesabıyım ben

Cümle erenlerin kitabıyım ben

Bozulmaz çözülmez şirazem vardır

 

 

23

Ya Hü Burda Olan Muhibbana bak

Öyle Sarga Burga Kardaş Değildir

Edebinle Otur Yahut Burdan Kalk

Herkes Senin Gibi Kalleş Değildir

 

Hak Yüzüdür Burda Gördüğün Yüzler

Velakin Göremez Kör Olan Gözler

Bezm-İ Erenlerde Söylenen Sözler

Hakkın Esrarıdır Haşhaş Değildir

 

Muhibim dervişim demesi güçtür

Demirden leblebi yemesi güçtür

Tarikat libasın giymesi güçtür

Çünkü o ipekli kumaş değildir

 

Putperest Yahudi Hıristiyan olan

Ayrı gayrı değil nümayan olan

Hakka iman edip Müslüman olan

Yeşilbaş Kızılbaş akbaş değildir

 

Söylenen Sözlerin Cümlesi Hoştur

Dolulara Dolu Boşlara Boştur

HARABİ Kemteri Sanma Sarhoştur

Yer İçer Zevk Eder Ayyaş Değildir

 

 

24

Ey vaiz sen bize vazedemezsin, 

Çünkü her bir ilmin deryasıyız biz 

Bizim yurdumuza hiç gidemezsin, 

Hakikat Kaf’ının Anka’sıyız biz 

 

Tur'da biz Musa’yı irsad eyledik, 

İsa'yı çarmıhtan azad eyledik 

Çıkardık göklere imdat eyledik, 

Bunların sebebi ihyasıyız biz 

 

Haberdar olaydın sirri suphandan, 

Feragat ederdin küfr-ü imandan 

Birsey anlamadın sen magzi Kuran'dan, 

Kuran'in esrar-ü manasıyız biz 

 

Kafü-nun dan daha nisan yok iken, 

Bu görüp bildiğin cihan yok iken 

Hakka sığınacak mekan yok iken, 

Bizde gizlenmişti amasıyız biz 

 

Biz tertip eyledik Kabe-kavseyn'i, 

Kurbu ev ednada kurduk ayini 

Fehm eyleyemezsin sen o mabeyni, 

Mirac'in Leyletel esrarıyız biz 

 

İbrahim’e narı gülzar eyledik, 

"Tecri mintahtihel'enhar" eyledik 

Yok iken HARABI biz var eyledik, 

Bu kevn ü mekanın Hudasıyız biz

 

 

25

Daha Allah ile cihan yok iken

Biz ani var edip ilan eyledik

Hakk'a hiçbir layık mekân yok iken

Hanemize aldık mihman eyledik

 

Kendisinin ismi henüz yok idi

İsmi söyle dursun cismi yok idi

Hiçbir kıyafeti resmi yok idi

Sekil verip tıpkı insan eyledik

 

Allah ile burda birleştik

Nokta-i âmâya girdik birleştik

Sirr-i Küntü kenzi orda söyleştik

İsmi şerifini Rahman eyledik

 

Aşikâr olunca zat ü sıfatı

Kün dedik var ettik bu semavatı

Birlikte yarattık hep kâinatı

Nam ü nisanını cihan eyledik

 

Yerleri gökleri yaptık yedi kat

Altı günde tamam oldu kâinat

Yarattık içinde bunca mahlûkat

Erzakını verdik ihsan eyledik

 

Asılsız fasılsız yaptık cenneti

Huri gılmanlara verdik ziyneti

Türlü vaidlerle her bir milleti

Sevindirip şad ü handan eyledik

 

Bir cehennem kazdık gayetle derin

Laf ateşi ile eyledik tezyin

Kildan gayet ince kılıçtan keskin

Üstüne bir köprü mizan eyledik

 

Gerçi Kün emriyle var oldu cihan

Ars-i Kürsü gezdik durduk bir zaman

Bos kalmasın diye bu kevnü mekân

Âdemin halkını ferman eyledik

 

İrfan olan bilir sirri müphemi

İzhar etmek için ism-i azami

Çamurdan yoğurduk yaptık âdemi

Ruhumuzdan bir ruh revan eyledik

 

Âdem ile Havva birlik idiler

Ne güzel bir mekan bulduk dediler

Cennetin içinde buğday yediler

Sürdük bir tarafa puyan eyledik

 

Âdem ile Havva dan geldi çok insan

Nebiler Veliler oldu nümayan

Yüz bin kere doldu boşaldı cihan

Nuh Naciyullah'a tufan eyledik

 

Salih’e bir deve eyledik Ihsan

Kayanın içinden çıktı nagehan

Pek çokları buna etmedi iman

Anları hak ile yeksan eyledik

 

Bir zaman Eshabikefhi uyuttuk

Hazreti Musa’yı Tur'da okuttuk

Siti çulha yaptık bezler dokuttuk

İdris’e biçtirip kaftan eyledik

 

Süleyman’ı dehre sultan eyledik

Eyyub'a acıdık derman eyledik

Yakup’u ağlattık nalan eyledik

Musa’yı Şuayb'a çoban eyledik

 

Yusuf'u kuyuya attırmış idik

Mısır’da kul diye sattırmış idik

Zeliha'yi ona çattırmış idik

Zellesinden bendi zindan eyledik

 

Davut peygambere çattırdık udu

Kazadan kurtardık Lut ile Hud'u

Bak ne hale koyduk nar-i Nemrut’u

İbrahim’e bağ u bostan eyledik

 

İsmail’e bedel cennetten kurban

Gönderdik şad oldu Halilürrahman

Balığın karnini bir hayli zaman

Yunus peygambere mekân eyledik

 

Bir mescide soktuk Meryem Anayı

Pedersiz doğurttuk orda İsa’yı

Bir Ağaç içinde Zekeriyya'yi

Biçtirip kanına rizan eyledik

 

Beyti mukaddeste Kudüs şehrinde

Nehri Seria'da Erden nehrinde

Tathir etmek için günün birinde

Yahya'y'i 'Isa'y'i 'üryan eyledik

 

Böyle cilvelerle vakit geçirdik

Bu enbiya ile çok is bitirdik

Başka bir Nebiyyizisan getirdik

Anin her nutkunu Kur'an eyledik

 

Küffarı Kureysi ettik bahane

Mehmet Mustafa geldi cihane

Halkı davet etmek için imane

Murtaza'yi ona ihvan eyledik

 

Ana kıyas olmaz asla bir nebi

Nebiler sahidir Hakk’ın habibi

Biz ani Nebiyyi-ihsan eyledik

 

Hak Muhammed Ali ile birleşti

Hep beraber kabekavseyne gittik

O makamda pek çok muhabbet ettik

Leylerelesrayi seyran eyledik

 

Bu sözleri sanma he insan anlar

Kus dilidir bunu Süleyman anlar

Bu sirri müphemi arifan anlar

Çünkü cahillerden pinhan eyledik

 

Hak ile hak idik biz ezeliden

Ta ruz-i Elestte Kalubelide

Mekan-i Hüda'da bezm-i celide

Cemalini gördük iman eyledik

 

Vahdet âlemini bilmeyen insan

İnsan suretinde kaldı bir hayvan

Bizden ayrı değil Hazreti Süphan

Bunu Kur'an ile ayan eyledik

 

Sözlerimiz bizim pek muhakkaktır

Doğan ölen yapan bozan hep Haktır

Her nereye baksan Hakki mutlaktır

Ahval-i vahdeti beyan eyledik

 

Vahdet sarayına giren için

Hakki heykelyakin görenler için

Bu sirri HARABİ bilenler için

Birlik meydanında cevlan eyledik

 

26

Mecma-ül Bahreyne vardığım zaman

Hızrı bulup candan gulamı oldum

Ledün ilmin bana eyledi İhsan

Sırrı Sırrullahın tamamı oldum

 

Hayat abın cana gıda eyledim

Vadi-i Eymen'de dua eyledim

Geldim ehl-i aşka sala eyledim

Salatı irfanın tamamı oldum

 

Can kulağı ile beni dinleyin

Ey Arifler ehli Hakka söyleyin

Birleşerek beni tavaf eyleyin

Çünkü lâ mekanın mekanı oldum

 

Her bir tarikattan istifa ettim

Tarık-ı Hüda'ya iltica ettim

Ey HARABİ Hakka iktida ettim

Şükür Bektaşiyyül Melami oldum 

KAYNAK: Bektaşi Şairleri, sf.258 - alevi-deyisleri-nefesler.tr.gg

bottom of page